Zaman tedbir, sabır ve fedakarlık zamanıdır!

Zaman tedbir, sabır ve fedakarlık zamanıdır! Ülkemiz genelinde kasım ayı itibariyle ne yazık ki kovid vaka sayılarında çok hızlı bir artış sürecine girilmiş ve bu süreç hastanelerimiz ve özellikle de yoğun bakımlarımızın kapasitelerini çok ciddi anlamda zorlar hale gelmiştir. Bu süreçte hastane ve yoğun bakım ihtiyacı duyan hastalarımızın mağdur olmaması için mevcut kapasitemiz maksimum seviyede..

Tarih : Okunma : 17 Defa Okundu... Yorum Yap

Zaman tedbir, sabır ve fedakarlık zamanıdır!

Ülkemiz genelinde kasım ayı itibariyle ne yazık ki kovid vaka sayılarında çok hızlı bir artış sürecine girilmiş ve bu süreç hastanelerimiz ve özellikle de yoğun bakımlarımızın kapasitelerini çok ciddi anlamda zorlar hale gelmiştir.

Bu süreçte hastane ve yoğun bakım ihtiyacı duyan hastalarımızın mağdur olmaması için mevcut kapasitemiz maksimum seviyede arttırılmış, gerek yeni tıbbi cihaz ve malzeme desteği gerekse de fiziki alan ve personel takviyesi anlamında tüm imkânlar seferber edilmiştir.

Tüm bu takviyelere rağmen çok hızlı artan vaka sayıları iş yükümüzü de aşırı artırmıştır. Lakin şu da unutulmamalıdır ki tüm bu zorluklara rağmen yine de süreç kontrolümüz altındadır.

Çok daha zor duruma düşmemek, çaresiz kalmamak, yaşadığımız acıların katlanmasına izin vermemek için devlet otoritesinin yanı sıra en büyük sorumluluk bireylerimize düşmektedir. Herkes tavize, ihmale, boşverciliğe meydan bırakmayacak şekilde kendi tedbirini almak, kendi karantinasını uygulamak zorundadır. Çünkü bu işin asla şakası yoktur. Lakin kaybedecek olduğunuz değer kendiniz veya yakınınızın hayatıdır. Ebetteki bunun değeri de hiçbir şeyle ölçülemeyecektir.

Ülke genelinde uygulanan kısıtlamaların yansıması ilimizde de kendini göstermeye başlamış, vaka sayılarındaki yükselme durağan eğilimine girmiştir. Lakin buna rağmen mevcut vaka seviyesi dahi yarınlar için bizi fazlasıyla endişelendirmek için yeterlidir.

Filyasyon ekiplerimizin tek tek hastalarımızın evine gidip, yaptıkları değerli çalışmalarda net olarak görülmüştür ki; öncesinde kahve, kafeterya, düğün salonu, çay ocağı vb yerlerdeki yüksek bulaşma süreci kısıtlamalarla beraber kendini yakın akraba, eş dost, komşu ziyaretlerine bırakmıştır. Kısıtlama saatleri ve günlerinde dahi insanlarımız rahatlıkla komşularının evlerine gidebilmekte, akrabalık, anne baba ziyaretleri devam etmekte; ve ne garip ve yazıktır ki büyük bir güven ve inançla “bende bir şey yok, bu insanları yakinen tanıyorum, onlarda da bir şey yok biliyorum” varsayımı birlikteliklere geçerli sebep kılınmakta ve kaçınılmaz bir şekilde virüsün yayılmasına da zemin hazırlamaktadır.

Kesinlikle unutulmamalıdır ki hiç bir belirtiniz olmasa dahi bu asla sizin virüsü taşımadığınız ve başkasına da bulaştırmayacağınız anlamına gelmez. Çünkü virüs sizde etkisini bir kaç gün sonra göstermeye başladığında ogüne dek bu yanlış bilinçle hastalığı temas ettiğiniz insanlara bulaştırmış olursunuz. “Benim testim pozitif çıktı, sizde kendinizi bir baktırın” şeklindeki ağır sözleri eşinize, dostunuza söylememek için bugünlerde hiç bir bulgunuz olmasa dahi virüsü taşıyormuş bilinci ile hareket etmek, tedbir almak, hiçbir ziyarete gitmemek ve sevdiklerimizle dahi aramıza mesafe koymalıyız.

Bugüne dek kaybedilen canların, çekilen ızdırapların yarınlarda da devam etmemesi için lütfen fedakarlık yapalım. Unutulmamalıdır ki bir insanımızın hayatı geride kalan tüm insanlarımızın keyfinden daha değerlidir. Zaman tedbir, sabır ve fedakarlık zamanıdır.

İlk yorumu siz yazın