İSMET KÖSOĞLU/Gazeteci Gözü İle HAMİDİYE GERİ TEPTİ Tarih yazmayı tarihçilere bırakmalı. Eline kalem tutan ben tarihi bilgiler veririm derse yanlış yapar. Böyle yapanlar yok mu var tabii ki ama onlara kulak asmayın. Onların yazdıkları ciddiyetten ve tarihten uzak. Yapılan yanlışları 1925 yılından bu yana bize yutturmaya çalıştıkları gibi. Recep Koyuncu bilen bilir. Teferruata gerek yok..
İSMET KÖSOĞLU/Gazeteci Gözü İle
HAMİDİYE GERİ TEPTİ
Tarih yazmayı tarihçilere bırakmalı.
Eline kalem tutan ben tarihi bilgiler veririm derse yanlış yapar. Böyle yapanlar yok mu var tabii ki ama onlara kulak asmayın. Onların yazdıkları ciddiyetten ve tarihten uzak.
Yapılan yanlışları 1925 yılından bu yana bize yutturmaya çalıştıkları gibi.
Recep Koyuncu bilen bilir.
Teferruata gerek yok Rize’nin Hafızasıdır. Doğru belgeler ile gerçek tarihi yazar anlatır.
Geçen gün sosyal medyada yaptığı programda yıllardır yanlış anlatılan Hamidiye ve Şapka olayını titizlikle tercüme ettiği mahkeme kayıtlarıyla ters yüz etti.
Koyuncunun esas mesleği Cami İmamı.
Babası 8 yıl askerlik yapmış Kurtuluş Savaşı Gazisi İbrahim Çavuş ‘un oğlu değerli dostum Emin Ali Kalcıoğlu’nun deyimiyle söylediklerinden ‘’Tarihçi geçinen Cilt fukaraları utanmış mıdır acep..’’
Sosyal medya hesabında Emin Ali Kalcıoğlu’nun şu yazdıkları kayda değer önemlidir. ‘’Yanlış hesap Bağdat’tan da, Rize den de böyle döner. Çıkar bir Babacan cami hocası konuyla ilgili arşivlere ulaşır, Osmanlıca olan mahkeme tutanakları çevrisini yapar. Onlarca sayfa belgeyi, satır satır inceler.
Sahtekârların kalemşorların yalanını böyle belgelerle konuşturur ortaya döker. Birde üstelik canlı yayın yapar, anlatır.
Yaklaşık bir asırlık bir yalan (1925)… İşte doğrular. Güneysu’da asılan kişilerin şapka takmadıkları için değil, şapkayı bahane edip isyana kalkıştıkları için asıldıklarıdır.
Yanlış bir tarihi düzeltip, insanların inançları üzerinden siyaset yaparak, milli ve dini olmayan bazı odakların çıkarlarına hizmet edenler utanın, susun, bir daha Rize hakkında konuşmayın.’’
Emekli Çaykur Genel Müdürü Yardımcısı Muharrem Öksüz’de konu hakkında yazdığı kısa notta önemli bir detayı hatırlattı’ ’ Recep Koyuncu hoca, imamımız, hemşerimiz, aydın bilgili araştırmacı bilime inancın, Allah’a inanmak olduğunu bilen bir kardeşimiz, nerdeyse yüz yıla yakındır aydınlanamayan Rize gerçeklerini üstün çalışma gayreti ile gün yüzüne
çıkardı. Ey Rize Üniversitesinin Profları, Doçentleri, doktoralı elemanları, gidin Recep hocamdan vatana millete hizmet nasıl edilir öğrenin. Onun sadece bu çalışması, üniversitenizin onlarca profesör, doçent doktora tezine bedeldir. İnsanlık tarihine bakarsanız çok azı hariç bütün iyi adamlar âlimler hep baskılanmış tu kaka edilmiştir. Hele biz Rizeliler bu işin duayeniyiz. Recep hocamızı rahat bırakın yeter.
Yardım, iltifat falanda istemez, Recep hocamıza gölge etmeyin yeter’’.
Hamidiye hakkında 95 yıldır anlatılanların Şapka istismar edilerek devlete karşı ayaklanma olduğunu öğrendik. Daha öncesinde tereddütlerim vardı ama şimdi bende ikna oldum.
Potomyayı bombaladı denilen o günün en modern savaş gemisi Hamidiye’nin yıktığı yaktığı bir ev, ahır, kümes dahi ortada yokken bunca yaygara Şapka ismi kullanılarak yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetine başkaldırıdan başka bir şey değildi.
Hamidiye bu kez Sn.Koyuncu’nun titiz çalışmasıyla geri tepti.95 yıllık yalanı ortaya çıkardığın için teşekkürler Recep Koyuncu hocam.