Rize’deki STK’lardan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a Destek
Memur-Sen İl Başkanı Seyit Ali Yılmaz: “Tüm İslam coğrafyasına hizmet eden, mazlumların, çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan Diyanetimizin ve onun saygıdeğer Başkanının yanındayız.”
Rize’de bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri bir araya gelerek Diyanet İşleri Başkanlığına ve Başkanına yapılan bilinçli ve art niyetli saldırılara karşı destek açıklamasında bulundu.
Aralarında Memur-Sen İl Temsilciliği, Diyanet-Sen, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği, Evrensel Hafızlar Derneği, Ensar Vakfı, İHH, İlim Yayma Cemiyeti, Kadem, Önder, Rihder ve Tügva’nın bulunduğu STK’lar adına Memur-Sen Rize İl Temsilcisi Seyit Ali Yılmaz yazılı açıklamalarda bulundu.
Yılmaz, mesajında, “Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Ramazan ayının ilk Cuma hutbesinde zina ve eşcinselliğe yönelik Kur’an-ı Kerimi referans alan sözleri bazı çevreleri rahatsız etmiş, İnsan Hakları Derneği, Ankara ve İzmir Baroları ise konuyu hakikatten saptırarak bilinçli ve kötü niyetli bir şekilde Diyanet kurumumuzu ve onun saygıdeğer başkanını hedef göstermeye çalışmışlardır.” dedi.
Milletimiz feraseti ile bu eylemin asıl amacını hemen fark etmiş ve sosyal platformlarda tepkisini ortaya koyduğunu söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti:
“Diyanet İşleri Başkanımız muhterem Prof. Dr. Ali Erbaş Cuma hutbesinde, Kur’an-ı Kerim’in Lut kavmi ile ilgili ayetine atıf yaparak, “birçok kötülüğün ve salgın hastalıkların eşcinsellikten kaynaklandığı”nı söylemesi üzerine İHD Ankara Şubesi, Ankara ve İzmir Baroları “Lut kavminin” avukatlığını üstlenerek dini değerlerimizi aşağılayıcı, inançlı insanlarımızı ise yaralayıcı açıklamalarda bulunmuştur. Kur’an-ı Kerim’de Lut Kavmi ile ilgili 12 Sure-i Celile’de 75 Ayet-i Kerime bulunmaktadır. Diyanet İşleri Başkanımızın ifade ettiği cümleler ise kendi şahsi görüşleri değil, Kur’an-ı Kerim’de yer alan hükümlerdir. Dolayısıyla bu nefret dolu açıklamaları yapanlar, aslında doğrudan Diyanet İşleri Başkanımızı değil İslam’ı ve inanan insanları hedef almaktadır. Biz Allah’a, Resul’üne ve Kutsal Kitabımıza iman eden Müslümanlar olarak, birileri rahatsız olacak diye dinimizin hükümlerini saklayacak, dinimizdeki kesin emirleri gizleyecek değiliz. Elbette dinimizi yaşamaya ve İslam’ın yüce değerlerini nesilden nesile bir koruyucu kalkan gibi taşımaya devam edeceğiz. Kınayanların kınamalarına aldırmayacağız.”
Yılmaz, bu sebeplerden ötürü fuhşiyatın her türlüsünü red ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Bu tür, toplumu infiale sevk eden, fitne içerikli, hukuku istismar etmeye yönelik girişimler, aynı zamanda devletin anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyetini tehdit eden girişimler olarak da ayrıca suç oluşturur. Anayasa, ailenin ve gençliğin fuhşiyattan korunmasına amirdir. Bu suç duyurusu bir anlamda Anayasayı ihlaldir. Bu girişim İslam’ın yasaklanması ve Kur’an-ı Kerim’in sansürlenmesi girişimidir. Bu insan hakları ve hukuku din düşmanlığına alet etme girişimidir. Biz Rize STK’lar olarak Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. İnançlı insanlarımızın yüreğini yaralayan, Diyanet İşleri Başkanımız üzerinden İslam’ı ve Müslümanları hedef alan İnsan Hakları Derneği, Ankara ve İzmir Barolarını şiddetle kınıyoruz.”
Bu 28 Şubat kalıntısı zihniyete artık dinimizden, yaşantımızdan ve ailelerimizden ellerini çekmelerini, din olmayan şeyleri dine sokma gayretinden bir an önce vazgeçmeleri gerektiğini
belirten Yılmaz, “Tüm İslam coğrafyasına hizmet eden, mazlumların, çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan Diyanetimizin ve onun saygıdeğer Başkanının yanındayız.” diye konuştu.
