ORTA OKULU ZİHNİ DERİNDE OKUDUM

ZİHNİ DERRİN ORTAOKULUNDA OKUDUM Zihni Derin ortaokulunda okurken okul Bahçesinde hem ders zamanında hem de tatilde oyun oynadığımız sahamızdı. Dersler olduğu zaman teneffüste çokça Voleybol, basketbol oynardık tatil zamanlarında futbol oynardık. Naylon toplarla. Hocalarımız nezdinde sınıflar arası turnuvalar düzenlenirdi. Baskette sınıflar arası Birinciliğimiz vardı. Voleybolda ikinciliğimiz vardı. Masa tenisinde ikinciliğimiz vardı. Ben baskette ve voleybolda..

Tarih : Okunma : 39 Defa Okundu... Yorum Yap

ZİHNİ DERRİN ORTAOKULUNDA OKUDUM

Zihni Derin ortaokulunda okurken okul Bahçesinde hem ders zamanında hem de tatilde oyun oynadığımız sahamızdı. Dersler olduğu zaman teneffüste çokça Voleybol, basketbol oynardık tatil zamanlarında futbol oynardık. Naylon toplarla. Hocalarımız nezdinde sınıflar arası turnuvalar düzenlenirdi. Baskette sınıflar arası Birinciliğimiz vardı. Voleybolda ikinciliğimiz vardı. Masa tenisinde ikinciliğimiz vardı. Ben baskette ve voleybolda direk oynardım. Ama masa tenisinde yoktum.

 

Zihni derin ortaokulunda okudum üç yıl. Zihni Derin ortaokulunda okurken hocalarımız tarafında Her türlü spor faaliyetleri yapılırdı. Okulda turnuvalar bile yapılırdı. Bu turnuvalar sınıflar arasında yapılırdı. Okul dan sonra mahallenin gençleri okul bahçesinde Bahçemiz betondan yapılmıştı. Okul bahçesinde hafta sonu mahallenin gençleri orada toplanır futbol oynardılar futbol oynardılar. Bu müsabakaları anısına resimde çektirirdiler. Orası hafta sonraları cıvıl, cıvıl olurdu. Bu resimde o tarihlerde Zihni Derin ortaokulunu bahçesinde çekilen bu resimde tarihe not düştü.

AYAKTAKİLER: İBRAHİM ÖZCELİK ( TUZEKEN ), ŞENOL TUĞCU( OTORİTER ) NAZİM KORKMAZ,  BİROL BİBEROĞLU,( BİĞOL) NECATİ DİLİ, MUSTAFA TAŞKIN

OTURANLAR: OSMAN TÜFEKCİ,( TOP OSMAN) FERŞAT UÇAK, ALİ KASAP, İSMET DEMİRRENK

GAZETE BİLE SATARDIK

Günlük gazete bile sattım. Ana bayiden günlük gazete alıp gün boyunca caddede dükkânlarda, hatta stada gidip orada bile satardık. Artan kalan iadeleri bayiye teslim edip günlük kazancımızı alıp evin yolunu tutardık.

Bazense Rize parkında gidip a zamanlara ait çizgi romanları eski gazete kâğıtları üzerine serer, satışa sürerdik. Hem satış yapardık hem de orada okuturduk. Bazense arkadaşlarla değiş tokuş yapardık.

Haftayı dar beklerdik. Yeni haftada yeni mecmuaları dergileri resimli romanları alırdık. En favori çizgi romanlarımız Teksas, Tommisk, Kinova, zagor foto roman, Teks, ve benzeri romanlardı. Parkta bazılarında yumurta döğüşü yaptırırdılar suda haşlanmış yumurtaları bazılarında kabukları renkli olurdu. Boyaya koyardılar.

Bir müddette Artistli Kent çiklet sakızları vardı satardık kutu içerisinde bayiden alırdık bir veya iki gün içinde kutudaki sakızları bitirirdik içerisinde 100 adet bulunurdu.

Yumurta dönüştürmelerde alçıdan yumurta yapardılar diğer yumurtaları hemen kırardılar. Sonradan o işin sırrıda açığa vurdu.

HELE MİDYE TAVA:

Midye tavalı çok yedik arkadaşlarla hiç unutmam bir gün evin dışında denizden midye topladık. Ateşi yaktık saç teneke üzerine koyduk, Midye pişiyor. Yoldan gecen bir büyüğümüz Kızım bu nedir dedi. Kız çocuğunda dili döndüğü kadar ‘’ Amca bu mada, içinde var yumuta ‘’  Yani mada dediği Midye Yumurta dediği, içindekini yumurtaya benzetiyor. Bunu yıllarca unutmadım hala hatırlarım.

 

REŞADİYE MAHALLESİ ‘’ Arka pozisyonda talebeler balıkçı kayığı Cami, deniz kenarında kayalıklar ve uzunca bir koy halinde sahil. Evlerin önünden gecen yol, koy dibinde bitiyordu.  Şimdi o mevkide otogar ve yol güzergâhı bulunmaktadır. Şehirlerarası yol güzergâhı arka plandaki ev Armonikacı Süleyman’ın evi ‘’

Öğle yemeklerimiz böylece ara sıra hava güzel oldu mu yanında ekmek midye pişirir yerdik. Bu midye yemeği yaz aylarında yapardık. Bahçedense mis gibi kokan salatalık ve domates taze taze yerdik.

Lahananın Kotilisini yerdik Yani lahananın alt kısmı lahananın sapını

Midye tava bizlerin o zamanki fit yemeklerimizdendi gelen, gidene de verirdik.

Çok uzun yıllar sonra mideyi İstanbul’da bacanak ısmarlamıştı midyeli pilav orda yemiştik. Yemiştik ama bizim çocukluğumuzda yediğimiz midyenin tadını alamadım. Anlamış değilim yoksa ufaktık diye mi bize öyle gelmişti. Ha birde orada kokoreçle tanışmıştım.

İlk yorumu siz yazın