O RİZE’NİN YAKIŞIKLI AĞABEYİSİYDİ VEFATININ İKİNCİ YILDÖNÜMÜ ANISINA (MEHMET ÖRÜN’A) ELBET BİR GÜN BULUŞACAĞIZ BU BÖYLE YARIM KALMAYACAK

O RİZE’NİN YAKIŞIKLI AĞABEYİSİYDİVEFATININ İKİNCİ YILDÖNÜMÜ ANISINA (MEHMET ÖRÜN’A)ELBET BİR GÜN BULUŞACAĞIZ BU BÖYLE YARIM KALMAYACAKHavası hep güzel olsa ne yazarÇaylıklar çay ile dolsa ne yazarBu yıl hamsi balık bolsa ne yazarYeşil Rize’m sensiz eksik Abi… Rize’de yerel gazetecilik yeni başlamıştım. Rize Atatürk Stadı’nda oynanan maçlarda dışardan gelen misafirlerle tek tek ilgilenen bir insan dikkati..

O RİZE’NİN YAKIŞIKLI AĞABEYİSİYDİ VEFATININ İKİNCİ YILDÖNÜMÜ ANISINA (MEHMET ÖRÜN’A) ELBET BİR GÜN BULUŞACAĞIZ BU BÖYLE YARIM KALMAYACAK
Tarih : Okunma : 690 Defa Okundu... Yorum Yap

O RİZE’NİN YAKIŞIKLI AĞABEYİSİYDİ
VEFATININ İKİNCİ YILDÖNÜMÜ ANISINA (MEHMET ÖRÜN’A)
ELBET BİR GÜN BULUŞACAĞIZ BU BÖYLE YARIM KALMAYACAK
Havası hep güzel olsa ne yazar
Çaylıklar çay ile dolsa ne yazar
Bu yıl hamsi balık bolsa ne yazar
Yeşil Rize’m sensiz eksik Abi…

Rize’de yerel gazetecilik yeni başlamıştım. Rize Atatürk Stadı’nda oynanan maçlarda dışardan gelen misafirlerle tek tek ilgilenen bir insan dikkati çekmişti. İşini büyük bir titizlik, özveri ve heyecanla yerine getiriyordu. İş yoğunluğu koşuşturma derken bırakın ne iş yaptığını ismini bile öğrenememiştim. Bir gün Şeref ağabeyim Rize Belediye Parkı’nda buluşacağız. Yanına gittim. Baktım o karizma ağabey yanında. Ağabeyim bizi tanıştırdı: “ Bak dedi güzel insan Mehmet Örün Bizim komşu köyden Kalamoz’dandır. İrtibatı kesme onunla” dedi. O günden vefat edinceye kadar hiç yirmi beş yıl kopmadık. Yıllık izin Rize’ye gittiğimde ailemden önce o haberdar olur, daha köye çıkmadan buluşurduk. Onunla sohbetin, içilen çayı tadı başkaydı. Sohbetlerimizin ana konusu hep Rize idi. Rize’ye bir çivi çakılsa memnun olur, bir Rizeli hemşerisi üzülse o da üzülürdü. Şimdi onunla birlikte yürüdüğümüz Rize sokakları, Belediye Parkı’nı daha güzel bir açıdan ince belli çay eşliğinde gördüğümüz Merhum Fikret Gürses Hoca’nın balkonu hüzünlü geliyor bana. Can dostun Prof. Dr. Emin Gürses ile seni konuşurken sesinin titrediğini hissediyorum.

BİZİM MUHİTİN YAKIŞIKLI ABİYİ
Güzellikleri, güzel insanları anlatmaya kelimeler kifayetsiz, sayfalar yetersizdir. Mehmet Örün Ağabeyi tanıyanlar şahittir ki o, “güzel” yaşadı ve güzellikler bırakarak aramızdan ayrıldı. Kendi derdini bir yana bırakıp insanların dertleriyle dertlenen güzel insan, o güzel saçların, o güzel yüreğinle Rize sokaklarında dolaşmayacaksan Rize hep eksik, Kalamoz hep eksik, bir yanımız hep eksik kalacak.

O RİZE’Yİ RİZELİLER ONU ÇOK SEVDİ
Güzellik onun özünde vardı. Asla maddiyat bir beklenti olmadan, menfaat ilişkisi kurmadan insanlara yardım etmek onun için bu dünyanda yapılabilecek en güzel eylemdi. Para biriktirmek çabası hiç olmadı. İnsan biriktirmek onun en güzel meziyetlerinden biriydi. Hasta yatağında sevdiklerini hemşerilerini düşünürdü. Rize’yi çok sevdi. Rize için çalıştı. Daha yaşı gençti. Hizmet etmek istiyordu. Vasıf yetersiz insanları hizmete getirenler onu görmedi. Hizmet için yolunu açmadı. Ama o ne Rize’ye ne de Rizelilere küsmedi.

DEMİR OLSAM ÇÜRÜRDÜM TOPRAK OLDUM DAYANDIM
Oğlu Anıl’dan hastalık sürecini dinliyoruz: 56 yaşında iken hastalığa yakalandı. Bu durum onu zaman hiçbir şekilde değiştirmedi. Hastalık onu hiç etkilemedi. Hastalığın en şiddetli zamanından tutun ebediyete giden son süreçler hepsini olgunlukla karşıladı. Asla hastalığını kullanmadı, mızmızlanmadı. Bizler için direndi durdu. En son benim ile konuştu.“ iyiyim bir şey yok dedi “ duyduğum son cümlesi bu idi. Çok sıkıntılar çekti, çok operasyonlar geçirdi. Hep dik durdu. En zor anlarında bile bizlere büyük bir ders verdi. Yaşar Kemal’in İnce Memed adlı romanında bir söz vardır “ Demir olsam çürürdüm, toprak oldum da dayandım. “ bu söz onun için de yazılmıştır.

MEHMET ÖRÜN KİMDİR? 1 Ocak 1959 tarihinde o zamanlar Çayeli’ne, günümüzde ise Merkeze bağlı Rize Akpınar Köyü’nde Metin Ve Emine Örün’ün ilk çocukları olarak dünyaya geldi. Annesi her ne kadar “doğumu mart ayında oldu” dese de o ısrarla “Devlet bizim için ne diyorsa o” derdi. Eğitim Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra kendi köyü Akpınar’ın İlkokulu’nda vekil öğretmen olarak 1 Kasım 1978 tarihinde göreve başladı. Bu görevini 1 Mart 1979 tarihine kadar sürdürdü. Stajyer öğretmenliğini ise Kars ilinin Ardahan ilçesine bağlı Sarıyamaç Köyü’nde (26 Ekim 1979-2 Aralık 1979) yaptı. Bingöl Karlıova Kargapazar (1 Mart 1983 – 21 Ekim 1983), Konya Ereğli Delimahmutlu (21 Ekim 1983 – 22 Aralık 1986) köyünde öğretmenlik yaptı. Rize Merkez Kendirli İlköğretim Okulu, Rize Hayrat İlkokulu ve Mehmet Akif Ersoy İlköğretim okullarında görevini sürdürdü. Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde ilk görevi Araştırma, Planlama ve Tetkik Kurulu Uzmanlığı oldu. On yedi yıl Şube Müdürü olarak görev yaptı. Rize Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü görevini yürüttü.

Fatih Sultan KAR / İST

İlk yorumu siz yazın

betnis giriş
betnis
yakabet giriş