Kılıçdaroğlu: İmamoğlu’nun Belediye Başkanı olarak ilan etmesini bekliyoruz

(CUHA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, hangi siyasi görüşten, kimlikten olursa olsun al bayrağın altında yaşamaktan onur duyan bütün vatandaşlara selam ve sevgilerini gönderdiklerini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “YSK’nin bu süreci bir an önce sonlandırmasını ve Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ilan etmesini bekliyoruz…

Tarih : Okunma : 24 Defa Okundu... Yorum Yap

(CUHA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, hangi siyasi görüşten, kimlikten olursa olsun al bayrağın altında yaşamaktan onur duyan bütün vatandaşlara selam ve sevgilerini gönderdiklerini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “YSK’nin bu süreci bir an önce sonlandırmasını ve Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ilan etmesini bekliyoruz. Başka bir seçenek var mı? Hiçbir seçenek yok.” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, hangi siyasi görüşten, kimlikten olursa olsun al bayrağın altında yaşamaktan onur duyan bütün vatandaşlara selam ve sevgilerini gönderdiklerini söyledi.

“Martın sonu bahar olacak demiştik. Martın sonunda bahar geldi. Baharınız kutlu olsun.” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Martın sonu bahar dedik ama sonuçta sadece CHP değil İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti gibi diğer partilerimiz de baharın gelmesi için ortak çaba gösterdiler. CHP’li belediye başkanlarına oy veren bütün vatandaşlarıma yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Eğer bir bahar geldiyse o baharı yaşatanlar onlardır, o baharı yaşatan demokrasidir.” diye konuştu.

Mevcut 6 büyükşehir belediye başkanının yanında Mansur Yavaş’ın Ankara’ya, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’a, Zeydan Karalar’ın Adana’ya, Vahap Seçer’in Mersin’e, Muhittin Böcek’in Antalya’ya baharı getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Baharı getirmek kolay ama baharı sürdürmemiz lazım. O nedenle bütün belediye başkanlarına asıl görevin şimdi başladığını söyledim.” dedi.

Belediye başkanlarına, “Mazbatayı aldığınız günün ertesi gününden itibaren bir sonraki beş yılın hazırlıklarını şimdiden yapın. Verdiğiniz her sözü yerine getirin.” dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, on maddelik temel ilkeler belirlediklerini; verdikleri her sözün arkasında duracaklarını kaydetti.

Seçimlerin eşit koşullarda olmadığını; bütün medya, billboard ve duvarların iktidarın emrinde bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Ne yaparlarsa yapsınlar bu milletin ferasetine güveniyorum. Bu millet demokrasiden yana tavır alacaktır.” dediğini hatırlattı.

Kılıçdaroğlu, “Bizi, aklın, mantığın alamayacağı en ağır dille suçladılar ama dilimizi bozmadık. Biz kendi politikalarımızı halkımıza anlattık. Neleri yapacağımızı ve neleri yapamayacağımızı söyledik. Sonunda başarılı olduk. Bu başarının ardında demokrasiden yana tavır alan bütün vatandaşlarımız var. Bu nedenle bütün vatandaşlarımıza şükran borcum var, onlara sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum.” diye konuştu.

“Bir arkadaşımız var. Mazbatayı aldı ama Yüksek Seçim Kurulu (YSK) hala karar vermedi. Niçin?” diye soran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her seferinde uyardık. YSK’de görev yapan yargıçlar Yargıtaydan, Danıştaydan gidiyor. Yani sıradan yargıçlar değiller. Bu yargıçlar, her ortamda hukukun üstünlüğünü savunmak zorundadırlar. Siyasal baskılara göğüs germek, prim vermemek zorundadırlar. O nedenle YSK’nin bu süreci bir an önce sonlandırmasını ve Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ilan etmesini bekliyoruz. Başka bir seçenek var mı? Hiçbir seçenek yok. 39 ilçede oy kullanıldı. 39 ilçedeki bütün geçersiz oylar yeniden sayıldı, eyvallah. İtiraz ettik mi? Hayır. Biz kendimize güveniyoruz, İstanbullulara güveniyoruz. Kim çıktı? Ekrem İmamoğlu. Yetmedi ‘6 ilçede bütün oyları sayacağız’ dediler. Ne oldu? Ekrem İmamoğlu’nun oyları biraz daha arttı. Sonra ne oldu? 22 ilçede sondaj yani örnekleme yöntemiyle 57 sandığı bir daha saydılar. Kim çıktı? Ekrem İmamoğlu. Allah aşkına ne bekliyorsunuz siz? Aşağıdan yukarıya doğru sayıyorlar Ekrem İmamoğlu; yukarıdan aşağıya doğru sayıyorlar Ekrem İmamoğlu; sağdan sola sayıyorlar Ekrem İmamoğlu; soldan sağa sayıyorlar Ekrem İmamoğlu. Daha ne yapacaksınız siz?”

Kemal Kılıçdaroğlu, YSK’nin yasalara ve daha önce aldığı kararlara uymak zorunda olduğunu vurgulayarak, “YSK, seçimde kaybedenlerin devletin gücünü kullanarak ürettikleri yasa dışı gerekçeleri reddetmek zorundadır. YSK, iktidar sahiplerinin YSK üzerinde kurdukları baskılara prim vermemek, boyun eğmemek zorundadır. YSK, üstünlerin hukukunu değil hukukun üstünlüğünü savunmak zorundadır. YSK, iktidar sahiplerinin güçlerini kullanarak demokrasiye karşı kurulan kumpası bozmak zorundadır. Biz YSK’den bunu bekliyoruz. Öyle 3, 5, 7 Mayıs değil bir an önce kararınızı verin ve Türkiye gerçek gündemine dönmüş olsun.” değerlendirmesinde bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Fettah Tamince, 17-25 Aralık’tan sonra Penisilvanya’ya gidiyor, ziyaretini yapıyor. 27 Ocak 2019’da Antalya’da AK Parti belediye başkan adaylarını tanıtırken protokolde oturuyor. Tamince en son İstanbul’daki büyük bir ihaleyi aldı. ‘FETÖ ile PKK ile mücadele yapıyoruz.’ diye yola çıkanlar, terör örgütlerini koruyorlar, kendilerine muhalif olanları cezalandırıyorlar.” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin gündeminde ekonominin yer aldığını söyledi.

“Bir vatandaşın borçları nedeniyle böbreğini satışa çıkarmasına” yönelik ilanın fotoğrafını gösteren Kılıçdaroğlu, “21. yüzyılın Türkiye’sinde geldiğimiz nokta budur.” ifadesini kullandı.

Daha önceki bir grup toplantısında bir kadının çöp konteynerinden nasıl çöp topladığını açıkladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Kıyamet kopmuştu. Sonra bir kadın çıktı, ‘O kadın benim, 4 katlı apartmanım var, şudur, budur.’ Bunun için ne diyecekler acaba? Kimi bulacaklar, merak ediyorum. Bu hayatın, Türkiye’nin gerçeği. Açık açık çocuklarına bakmak, borçlarını ödemek için böbreğini satışa çıkaran bir vatandaş.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, iktidar sahiplerinin bu tablodan utanmadığını, işsizlik başta olmak üzere ekonominin olumsuz seyirde gittiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ekonomiyi damada teslim etmişler. Hanedanla koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti yönetilir mi? Damat, hayatı boyunca açlık, yoksulluk, işsizlik nedir biliyor mu? Asgari ücretle bir aile nasıl geçindirilir, ekmeğin, bir kilo soğanın fiyatını biliyor mu? Damat kira ödüyor mu? Ballarla, kaymaklarla besleniyor. Ekonomiyi teslim etmişler düzeltecek diye. Kendi mutfaklarını, ikballerini düzeltiyorlar. Bu yılın ilk 3 ayında 33 milyar lira faiz ödendi. Bu faizi 82 milyon vatandaş ödedi. Dışarıdan da borç aldılar. Bunların iktidara geldiği tarihten 2019 yılı Şubat ayına kadar dışarıya, Londra’daki bir avuç tefeciye 165 milyar dolar ödediler. Yeni bir Türkiye inşa edilir bu parayla. 165 milyar dolar faiz ödeyeceksin, vatandaş sonunda böbreğini satacak. Olay sıradan bir olay değil. Türkiye yeniden mali kıskaca alınıyor, boyun eğiyorlar. Dolar aldı başını gidiyor. Beylerin keyfi yerinde. Hala açıklama yapıyorlar, ‘Ekonomide çok iyiye gidiyoruz.’ diye. Akıl tutulması var.”

Kemal Kılıçdaroğlu, son bir yılda fiyat artış oranının çarliston biberde yüzde 158, sivri biberde yüzde 141, kuru soğanda yüzde 222, beyaz lahanada yüzde 128, kırmızı lahanada yüzde 123, patlıcanda yüzde 153 ve pırasada yüzde 182 olduğunu dile getirerek, “Asgari ücrette artış yüzde 16. Nasıl geçinecek asgari ücretli 2020 lirayla? Ev kirası mı, okul parası mı, yol parası mı, elektrik parası mı, su parası mı verecek? Ben bunları söyleyince bana kızıyorlar, ‘Kılıçdaroğlu terörle iş birliği yapıyor.’ diyorlar. Terörle işbirliği yapan sensin, vatandaşla işbirliği yapan benim. Terörle iş birliği yapanlar, bir dönem teröristlerin her dediğini yapanlar onlar ama bu ülkenin vatandaşlarıyla kucaklaşan, derdini dile getiren Genel Başkan da benim. Bu kadar açık, bu kadar net.” diye konuştu.

Türkiye’nin tek sorununun ekonomi olmadığına işaret eden Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet gazetesinin yazarlarının hapse atılmasını eleştirdi.

Bu yazarların FETÖ’cülükle suçlandığını anlatan Kılıçdaroğlu, “Akıl tutulması bu. Cumhuriyet gazetesi FETÖ’yü yıllar yılı eleştiren bir gazete. Nasıl oluyor da bunlar FETÖ’cü olabiliyor? Beğenmiyorlar, hükümeti eleştiriyor. Hapse atılmaları gerekiyor. FETÖ ile suçlayalım. Kumpası destekleyecek hakimler, savcılar var. Onlara hakim ve savcı diyorum ama unvanları öyle olduğu için. Onlar ne hakimdir ne savcıdır; sarayın emrindeki kölelerdir. Onlar adalet dağıtamazlar. Bekliyoruz. Ortada bir hukuksuzluk, adaletsizlik var. Bunun düzelmesi lazım. Bunu düzeltecek olan da iktidar sahipleri değil namuslu, hukukun üstünlüğüne inanan yargıçlardır.” değerlendirmesinde bulundu.

Osman Kavala’nın 546 gündür hapiste olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bu mudur adalet? Bunların derdini kim dile getirecek? Tarihin bize yüklediği bir sorumluluk var. Demokrasiyi güçlendirme sorumluluğu var. Bu sorumluluk, en çok CHP’ye yakışır ve biz bunun gereğini yapıyoruz.” dedi.

CHP Parti Meclisi üyesi ve eski milletvekili Eren Erdem’in ailesini geçen hafta ziyaret ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, ailesinin haksızlıkla karşı karşıya kaldığı için üzgün olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, Erdem’in ailesine “Yolsuzluktan, kul hakkı yediğinden, herhangi adi bir suçtan ötürü değil onurlu kimliği ile zamanında FETÖ ile mücadele eden, bu konuda kitaplar, makaleler yazan düzgün ve namuslu bir kişidir. Onun hapiste kaldığı her gün, onun şeref madalyası olarak tarihte yerini alacak.” dediğini aktardı.

Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesinin 57. kuruluş yıl dönümü kutlamalarına katıldığını dile getirerek, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın törene katılanlara hukuk dersi verdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Anayasa Mahkemesi adalet dağıtacak ama önünde Cumhuriyet Davası, bireysel başvurular, iki yıldır bekliyor. Beklememeli. Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak davaları 2,5 yıldır bekliyor. Murat Aksoy, Yiğit Aksakoğlu, öğretmen Ayşe Çelik’in bireysel başvuruları hala bekliyor. Adaletsizliği düzeltecek olan, bu ülkede adalete inanmış, hukukun üstünlüğüne inanmış insanlardır. Onlardan bir an önce karar alıp adaletsizliklere son vermelerini istiyoruz. Türkiye’de adaletin güçlenmesi açısından son derece önemli.”

Sözcü gazetesine yönelik iddialara ilişkin de Kılıçdaroğlu, “İktidarın bütün baskılarına rağmen direnen, yayın çizgisinden ödün vermeyen bir gazete. Vay sen misin böyle? O zaman seni de FETÖ ile suçlayalım. Emin Çölaşan ile FETÖ’cü tanımı yan yana gelir mi?” diye konuştu.

“Sözcü gazetesinin susturulmak istendiğini, havuz medyasının bir unsuru olarak yerini almasının hedeflendiğini” ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hakim hiçbir şart ve ahval altında aklını ve vicdanını başkasına emanet edemez. Doğrudur. Ama bugün hakim, savcı unvanlı, vicdanını, ahlakını ve de aklını birilerine emanet, ipotek edenler var. Biz bunlara ‘hakim ve savcı’ demeyeceğiz. Bunlar göreceksiniz ilerde çocuklarının dahi yüzüne bakamayacak. Bir hakim aklını, vicdanını ve ahlakını nasıl birilerine teslim eder? Nasıl hukuksuzluğun kaynağı olur? Haşim Kılıç, o da Anayasa Mahkemesinin bir dönem başkanlığını yaptı. Uyarısını yapıyor, ‘Ne yazık ki önce ahlak ve maneviyat diye iktidara gelen bu arkadaşlarımız, ne pozitif hukuk ne de ahlak kuralları bıraktılar.’ Ahlakın olmadığı yerde adalet, adaletin olmadığı yerde ahlak olmaz. Küçük çocuklara bu kadar tecavüzlerin yaygınlaşmasının temelinde ne yatıyor? Ahlakı kaybettiğimiz yatıyor. Kimin döneminde? 17 yıldır başımıza bunların hiçbirisi gelmemişti, şimdi geliyor bunların tamamı.”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren yaratılan değerlerin tamamının bu dönemde yok edildiğini belirterek, şunları kaydetti:

“5 yaşındaki çocuğa tecavüz, çocukların kaçırılması, uyuşturucu. Ekrem Bey, Uyuşturucu İle Mücadele Komisyonu kurulmasını götürüyor. O kadar kinlenmişler ki ‘Nasıl olur da Ekrem İmamoğlu kazanır. Getirdiği her şeyi reddedeceğiz.’ Uyuşturucu ile mücadele komisyonuna da red veriyorlar. O zaman git kullan kardeşim. Uyuşturucu en çok fakir mahallelerde yaygın, yoksul çocuklarda. Bizim belediyelerimizin çok güzel çalışmaları var. Yapmak istiyor, engelliyorlar. Aklın alacağı şeyler değil. Nasıl muhalefet edileceğini de bilmiyorlar. Muhalefet hak temelli, vatandaşın hakkını, hukukunu korumak için muhalefet yapılır… Siz uyuşturucu ile savaştınız da biz engel mi olduk? Siz bu konuda bir yasa getirdiniz de biz engel mi olduk?”

Kılıçdaroğlu, iktidarı desteklemeyen gazete ve yazarların FETÖ’cü ilan edildiğini savunarak, şöyle devam etti:

“O bir numaralı FETÖ ve Erdoğan’ın yanında, devletin protokolünde. Adı Fettah Tamince. 17-25 Aralık’tan sonra Zaman gazetesinin yüzde 10’unu aldı. Bir şey söyleniyor mu? Hayır. Cumhuriyet ve Sözcü yazarları suçlanıyor. TUSKON üyesi, KHK ile kapatılan pek çok vakfın ve derneğin aynı zamanda yöneticisi. Hakkında MASAK ve MİT raporları var FETÖ’cü olduğuna dair. Kimse dokunmuyor, el üstünde tutuluyor. Polis tutanaklarına göre himmet paraları toplamıştır Tamince. Bank Asya’nın önünden geçeni hapse atıyorsun ama Tamince’ye dokunmuyorsun. Neden? Fettah Tamince 17-25 Aralık’tan sonra Penisilvanya’ya gidiyor, ziyaretini yapıyor. 27 Ocak 2019’da Antalya’da AK Parti belediye başkan adaylarını tanıtırken, Tamince protokolde oturuyor. Fettah Tamince en son İstanbul’daki büyük bir ihaleyi aldı. ‘Terörle, FETÖ, PKK ile mücadele yapıyoruz, diye yola çıkanlar, terör örgütlerini koruyorlar, kendilerine muhalif olanları cezalandırıyorlar. Artık bu gerçeği bütün Türkiye’nin görmesi lazım.”

İlk yorumu siz yazın

betnis giriş
betnis
yakabet giriş