EMİNETTİN VE REŞADİYE MAHALLESİNDEN GÖRÜNÜM ‘’ ( BÖLÜM 4 )

Saklı kalan resimleri, silinip giden o yerleri anılarımda göstermeğe çalışıyorum. Anılara her gecen günlerde yenileri  her gecen günlerde eklemeye devam ediyorum. Dün , bugün, yarın, anılarımızı tarihe  not düşelim istedik. O zamanlarda çeşitli oyunlarımız vardı. Bu zamanlarda bazı oyunlarımızda gün ışığına çıkmaktadır.   BÖLÜM 4 EMİNETTİN VE REŞADİYE MAHALLESİNDEN GÖRÜNÜM ‘’ Rafet Gümüş abiyemizim evleri..

Tarih : Okunma : 28 Defa Okundu... Yorum Yap

Saklı kalan resimleri, silinip giden o yerleri anılarımda göstermeğe çalışıyorum.

Anılara her gecen günlerde yenileri  her gecen günlerde eklemeye devam ediyorum. Dün , bugün, yarın, anılarımızı tarihe  not düşelim istedik.

O zamanlarda çeşitli oyunlarımız vardı. Bu zamanlarda bazı oyunlarımızda gün ışığına çıkmaktadır.

 

BÖLÜM 4

EMİNETTİN VE REŞADİYE MAHALLESİNDEN GÖRÜNÜM ‘’ Rafet Gümüş abiyemizim evleri Rafet kardeşler ilk botları onlar yapmıştı. Aynı zamanda Atlama kulesinde onlar yapmıştı. ‘’

Hamsi boldu yeni yapılan limanda o zamanlar hamsiyi orada bulunanlar sahil kısmında kovayı daldırıp hamsi alırdılar. Hani derlerdiyse büyüklerimiz hamsi karaya vurdu. Bunuda zaman içeresinde gördük. Şahit olduk

Eylül ayından sonra Bıldırcın mevsimi başlardı bizden büyükler lükslerini yakar Bıldırcın avına giderdiler bende Ağabeyimin peşine takılırdım toru ben tutardım bazen. Ağabeyim bıldırcını gördü mü ben yakalardım. Öyle zamanlar oldu ki ellen bile tutardık yağmur yağdı mı kıpırdayamazdı kaçamazdı Sabahleyin salıverirdik

Sabah evden kalkar akşama kadar deniz kenarında oynar suya girerdik ta akşam hava kararınca eve giderdik. Sadece salatalık ve domates ekmek Salatalık ve domates Bahçede zaten yetişirdi. Çeşitlide meyveler olurdu bahçede. Bizler o evde tabii kiralık otururduk. Üç katlı ahşaptan yapı idi. Balkonu ta m denize bakardı

 

 

ANNEMLE SİNEMAYA GİDERDİK

Değirmendere mahallesinde otururken yaz akşamları sinemaya giderdik. Ses Sinemasına. Hiç unutmam. Akşamları annem bizleri alır toplu halde ses sineması yazlığının kenarında bulunan erkek sanat lisesinin bahçesine gider oturup film izlerdik.

Akşamları iki film oynardı. Bizler bahçeden sinemanın yan perdeleri vardı. Kenardan ne kadar görürsek o kadar izlerdik. Saat 21.00 da başlayan film 24.00 da biterdi eve dönerdik. Yağmur yağdığı zaman yazlık sinema kapalıya taşınırdı. Bizlerde evin yolunu tutardık. Yarım yamalak film izlerdik. Bir yanda da okulun bahçesinde Kurbağa sesleri yankılanırdı.

Rize’de o zamanlar bayağı sinema vardı. Ses sineması ve yazlık sineması. Mustafa ve Mehmet Kamburoğlu Makinistler Enver Kanburoğlu ( Merhum aynı zamanda sinemanın sahiplerindendi ) Yılmaz yıkılmaz( Anzerli) Mustafa Kanburoğlu ( Rahmetli ) Ertürk yılmaz Baki Gürdal, ( Merhum )Sevki Kolçak, Kahraman Kolçak, Şevki Kolçak’ın ağabeyisi Hacı Kemal Dili, ( merhum )  Yıldıray Vural, ( Merhum ) İshak Pehlivan taşında ( merhum )hatırladıklarım Yeni Melek sineması ve yazlık kısmı. Makinistleri Edindiğim bililerden Hakan Agun ( Rahmetli ) Baki Gürdal ( rahmetli )İshak Hacı Hüseyin oğlu ( rahmetli ) Yıldıray Vural ( rahmetli ) En son yine bir anzerli makinist vardı. Yanılmıyorsam İsmi Halil’di soy adını çıkaramadık. Bir ara Turist otelin yazlık sineması vardı Otelin bahçesinde, Makinistleri: Pideci İshak Orta Caminin yanında Pide fırını vardı, Hüseyin Taşpınar ( Piliçpit )Birde Deniz yazlık sineması vardı. Makinistleri: Hakan Agun, Yıldıray Vural ( ikiside Rahmetli )Çok eskiden Pehlivan Taşı mahallesinde yazlık sinema vardı. Muhammet Yamak, Mustafa turan sinemanın sahipleriydi. Sinemanın makinistleri, İshak Benli ( merhum )  Hasan Turan ( eski berber ) Makinistlerin Çoğunu Şevki Kolçaktan aldım. Pehlivan yaşındaki sinemanın makinist isimlerini Hasan turan dan aldım. Şimdi makinist mesleği tarihe karışarak yerini almış oldu.

Ses sineması yazlığında yaz akşamları sinemanın makine dairesi altında çay yapardık. O kısımlarda bulunan masalarda arkadaşlarla çay servisi yapardık. Sonra bıraktık.

Evden sinema gelirken yahut başka bir yere gidildiği zaman ben Değirmendere köprüsüne kadar yürürdüm. Sonraları ayağım ağrıyor derdim yürüyemezdim amcamın kızı Ülkü ablam beni sırtına alırdı taşırdı.

Beni çok arkasında taşımıştır. O zamanlar ayaklarım çok ağrıyor yürümezdim. Sitkıye ablamda bana sabah akşam iğne vururdu. Çok şükür şimdilere.

SES SİNEMASININ MAKİNİSTLERDEN BİRİ ŞEVKİ KOLÇAK KOLCAK OCAK 1981

Bir gün yine Rahmetli annemle sinemaya gittik Annem bir bilet aldı. Kapıdan girerken kapıdaki görevli Necdet abi ( Merhum )  annemi aldı bizi almadı. Biz derken ben, yukarıda belirttiği balık hikâyesinde balık tuttum deyipte yılanı görünce fırlatan arkadaşımdı. Annem şemsiyesini uzatıp enseme taktıbeni salona çekti. Arkadaşımda eğilerek salona geçti. Doğru balkona balkon kısmı o zamanlarda bayanlara aitti. Bunlarda hatırladıklarım arasında. Bu yazıyı yazarken İkindi ezanı okunuyordu karşı esnaf arkadaşımız İbrahim Öztürk beni namaza çağırdı. Davet etti.

Yıllar sonra ben ve ağabeyi sınamada senelerce görev yaptık. Ağabeyim Makinisti.  Bende uzun yıllar gişecilik yaptım.

Teyze oğlunun bisikleti vardı. Bizlere binmek için verirdi binerdik. Çok sevinirdik

 

NEECATİ DİLİ   DEVAMI VAR ( ANILARIM VE BEN )

İlk yorumu siz yazın

betnis giriş
betnis
yakabet giriş