AFETLER GELİYORUM DER

İSMET KÖSOĞLU/Gazeteci Gözü İle AFETLER GELİYORUM DER Yağmur yağacak elbette. Toprağın, insanın her canlının suya ihtiyacı var. Susuz bir dünya düşünülemez. Afet geliyorum der zira insanoğlu tedbirini almalı. Her zaman meydana gelecek bir sel için yolları, köprüleri binaları sağlam yapmalı, demirden çimentodan veya temel kazısı olan hafriyattan çalmamalı. Doğal yapıyı, doğal dengeyi bozan insan. Uluorta..

AFETLER GELİYORUM DER
Tarih : Okunma : 27 Defa Okundu... Yorum Yap

İSMET KÖSOĞLU/Gazeteci Gözü İle

AFETLER GELİYORUM DER

Yağmur yağacak elbette.

Toprağın, insanın her canlının suya ihtiyacı var.

Susuz bir dünya düşünülemez.

Afet geliyorum der zira insanoğlu tedbirini almalı. Her zaman meydana gelecek bir sel için yolları, köprüleri binaları sağlam yapmalı, demirden çimentodan veya temel kazısı olan hafriyattan çalmamalı.

Doğal yapıyı, doğal dengeyi bozan insan. Uluorta rant uğruna her yer beton yığını oldu. Şehirlere alıştık köy ve yaylalarımız dahi betonlar içinde kayboluyor.

Dere yatakları daraltıldı.

Yetkililer her ne kadar topu vatandaşa atsa da doğru değil. Dere yataklarını daraltan yönetenler. Önce yol yapmak için dereler dolduruldu, inşaat yapmak için dere yataklarına ruhsat veren kimler.

Dereler kum, çakıl uğuna heder edildi.

Dereler kepçelerle dozerlerle karıştırılınca canlı mahlûkat bile kalmadı. İyidere’den Karadeniz’e karışan İkizdere deresinde kırmızı pullu Alabalık numunelik bile kalmadı. Sebebi öncelikle yol yaparken dere yatağını dolduran Karayolları, sonrasında kum, çakıl (ç)almak için derenin anasını belleyenlere izin veren Valiliktir.

Atanmış Bakanlardan birisi Giresun’daki afet sonrası konuşma yaparken Karadeniz Bölgesinde 120 bin dereden bahsetti. Doğruluk payı ne bilmiyorum, Türkiye’de konunun uzmanı bir bilim adamına telefonla sordum Karadeniz’de taşkınlık yapacak 10 büyük ırmak dere olduğunu söyledi.

Su ve sel konu olunca Bilim adamlarından çok siyasetçiler ve atanmış büyük adamlar konuşuyor.

KTÜ den emekli Türkiye’nin bir numaralı su uzmanı Prof.Dr. Hızır Önsoy’dur. Bu hocanın bilgi birikiminden niye yararlanılmaz. Hızır Hocamız SU KONSEYİ OLUŞTURULMALI diye yıllardır dilini yırttı ama duyan maalesef yok.

Hızır Hocam;

‘’ Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, doğal afetler ve bütün çevre sorunları içerisinde, su ile ilgili sorunlar en ağırlıklı yeri alırken, bu sorunlar, iki bölüme ayrılabilir. Genel istatistiklere bakılacak olursa, Doğu Karadeniz Bölgesinde, birincisi Mayıs-Haziran ve ikincisi de Kasım – Aralık periyotlarında olmak üzere, iki taşkın dönemlerinde, her yıl onlarca can kaybı ve büyük maddi kayıplar yaşanmaktadır.

AKARSU YATAKLARININ KULLANIMI

Yüzeysel erozyonla dere yataklarına ve denize taşınan kum-çakıl (sediment) sonucu, dere yataklarındaki depolanmayla, kesitler daraldığından, gelecek taşkınlarla, belki de, daha büyük taşkın tehlikesi ile karşı karşıya kalınmaktadır.

Yataklarda biriken kum çakılın fazlasının alınması gerekirken, uygulamada bilinçsiz malzeme alımı nedeniyle yatak dengeleri bozulmaktadır. Yapılacak dere yatakları ve havzaları düzenleme ve planlaması kapsamında, hareket halindeki kum-çakıl, yer-zaman-miktar esaslarına uygun olarak alınması sorunun ortadan, büyük ölçüde kaldıracaktır.

Taşkınlarda meydana gelen can kayıplarının ortadan kaldırılması, mal kayıplarının da en aza indirilmesi için, bütün dere ve akarsu havzaları detaylı hidrolojik etütlerinin yapılması, yağış-akış ilişkilerinin belirlenmesi, akım değerlerinin uzatılması, taşkın frekans debilerinin hesabı ve çeşitli frekanslı debi, tehlike sınırlarının tespiti, yapılaşmada verilecek ruhsatların, bu tehlike sınırlarına göre planlaması, havza ve dere yatakları düzenlemesi gerekmektedir.

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde birinci önemli taşkın periyodunu geçirdik. İkinci taşkın periyodu için, kısa dönem hazırlıklarımızı yapmalıyız’’diyor.

İlk yorumu siz yazın

betnis giriş
betnis
yakabet giriş