Erdoğan: “Amacı Hakikati Bulmak Olan Herkese Arşivlerimizin Kapıları Açık”

(CUHA) – Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tehcir başka bir şey katliam başka bir şeydir. Bunu anlatıyoruz. Buradan yine haykırıyorum, söylüyorum: Tüm dünya şunu bilmeli biz arşivleri sonuna kadar açtık. Amacı hakikati bulmak olan herkese arşivlerimizin kapıları sonuna kadar açıktır” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arşivlerimizin Gelişimi, Vizyonu ve Tarih Araştırmalarına Katkısı Sempozyumu’na katıldı. Beştepe Millet Kongre ve..

Tarih : Okunma : 28 Defa Okundu... Yorum Yap

(CUHA) – Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tehcir başka bir şey katliam başka bir şeydir. Bunu anlatıyoruz. Buradan yine haykırıyorum, söylüyorum: Tüm dünya şunu bilmeli biz arşivleri sonuna kadar açtık. Amacı hakikati bulmak olan herkese arşivlerimizin kapıları sonuna kadar açıktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arşivlerimizin Gelişimi, Vizyonu ve Tarih Araştırmalarına Katkısı Sempozyumu’na katıldı. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyumda Erdoğan, bir konuşma yaptı.

“Arşiv, milletin ve devletin hafızasıdır” diyen Erdoğan, hafızası olmayan milletlerin, nereden geldiklerini, bugün nerede durduklarını ve nereye gideceklerini bilemeyeceklerini dile getirdi. Güçlü bir arşiv geleneğinin, aynı zamanda güçlü bir devlet geçmişinin ifadesi olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Biz, her fırsatta 2 bin 200 yılı aşkın devlet geleneğine, coğrafyamızda da bin yıllık bir geçmişe sahip olduğumuzu ısrarla söylüyoruz. İşte bu devlet geleneğimizin ve yaşadığımız topraklardaki geçmişimizin en büyük dayanağı tarih çalışmaları ile zengin arşiv birikimimizdir. Özellikle Osmanlı, dünyada en iyi kayıt tutan ve bunu muhafaza eden devletlerin başında gelir” şeklinde konuştu.

Erdoğan, Osmanlı arşivinde yürütülen çalışmalarla 31 milyon belge ve 275 bin defterin tasnif edildiğini, Cumhuriyet arşivinde bulunan 40 milyon belgenin de dörtte biri ile 117 bin defterin dörtte üçünün tasnif edildiğini açıklayarak başbakanlığı döneminde hayata geçirilen dijitalleşme projeleriyle devlet belgelerinin önemli bir bölümünün bilgisayar ortamında güvence altına alındığını kaydetti.

Mevcut arşivin korunması yanında devlet belgelerinin nasıl muhafaza ve tasnif edileceği konusunda yaşanan sıkıntıyı da Devlet Arşivleri Başkanlığını Cumhurbaşkanlığı’na bağlayarak ortadan kaldırdıklarını ifade eden Erdoğan, “Arşivciliğimizin önünde artık yeni bir dönem açmış bulunuyoruz. Meclis ve istihbarat dışındaki tüm kurumlarımızın arşivleri artık merkezi olarak yönetiliyor. İnşallah bundan sonra devlet belgelerimizi ecdadımızın hassasiyetinde koruyacak ve değerlendireceğiz” dedi.

“TÜRKİYE, ARŞİVLERİNDE DEV BİR COĞRAFYANIN HAFIZASINI SAKLIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Osmanlı arşivi öyle bir hazine ki, sadece ülkemizin değil, aynı zamanda 40’dan fazla devletin geçmişini içinde barındırıyor. Bir başka ifadeyle, Türkiye, arşivlerinde kendisiyle birlikte dev bir coğrafyanın hafızasını saklıyor. Bugün bölgemizdeki pek çok uluslararası sorunun çözümünün Osmanlı arşivlerinde aranması boşuna değildir” açıklamasında bulundu.

Bölgedeki kimi ülkeler ve örgütlerin haydutlukla, zorla, baskı ve hileyle demografiyi değiştirdiğine, buna da hukuki kılıflar uydurmaya çalıştığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim arşivlerimizdeki kayıtlar bu bölgelerin gerçek sahiplerini tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır. Coğrafyada adalet yeniden tesis edildiğinde, elimizdeki arşiv belgelerinin yardımıyla inşallah hak yerini bulacaktır” dedi.

Osmanlı arşivlerinde çalışmak için mali kayıtlarda kullanılan siyakat yazısı ve rakamları bilmek şart olduğunu, Budin’den Yemen’e kadar uzanan geniş coğrafyadaki mahalli kelimelere, yer isimlerine, kavramlara hâkim olunması gerektiğine işaret eden Erdoğan, Osmanlı Türkçesinin öğrenilmesi için teşviklerde bulunduklarını, ortaöğretimden başlayarak Osmanlı Türkçesini yaygınlaştırmanın milletin tarihiyle bağlarını güçlendirmenin yanında, kültürel zenginlik bakımından da çok büyük fayda sağlayacağını vurguladı.

Osmanlı Türkçesini bilmenin sadece Osmanlı’yı öğrenmek için değil, Cumhuriyet tarihini de hakkıyla bilmek için gerekli olduğuna vurgu yapan Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal’den İsmet İnönü’ye, Celal Bayar’dan Kenan Evren’e kadar Cumhuriyet dönemi devlet adamlarının önemli bir bölümünün de notlarını Osmanlı Türkçesiyle tuttuğunu söyledi.

“Bir insanın şahdamarı kesildiğinde durumu neyse, arşivleri olmayan bir devlet de aynı durumdadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, arşiv araştırmacılığını hak ettiği yere getirmek ve prestijli bir uğraş hâline dönüştürmek için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını kaydetti.

“TÜRKİYE’YE DEMOKRASİ DERSİ VERMEYE KALKIŞANLAR KANLI GEÇMİŞE SAHİP”

“Arşivlerimiz sayesinde, tüm dünyaya göğsümüzü gererek gerçekleri haykırdığımız tartışmalardan biri de özellikle Ermeni meselesidir” diyen Erdoğan, “Ermeni meselesi ve terörle mücadele üzerinden Türkiye’ye insan hakları ve demokrasi dersi vermeye kalkışanlara baktığımızda, hepsinin de kanlı bir geçmişe sahip olduğunu görüyoruz. Buna karşılık her fırsatta iftira attıkları bizim ecdadımız ise kalpleri, gönülleri fethederek hâkimiyet alanını genişletmiştir” diye konuştu.

Son asırlarda yaşanan büyük kıyımların ve acıların sorumlusu veya kışkırtıcısının, bugün insan hakları ve özgürlükler havarisi maskesi takanlar olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Haçlı seferlerinde o dönemin dünyasında çok büyük bir rakamı ifade eden 4 milyon insanın ölümünün sorumlusu ne Türkler ne de Müslümanlardır. Sömürgecilik yoluyla ekonomik refah tesis etmek için dünyanın dört bir yanında 50 milyon insanın vahşice katledilmesinin sorumlusu da Türkler veya Müslümanlar değildir. Amerika Kıtasındaki kadim medeniyetlerin ve halkların yok edilmesinin altında bizim ecdadımızın iddiası yoktur. Yaklaşık 70 milyon insanın ölümüyle tarihin en büyük kıyımlarının yaşandığı 1. ve 2. Dünya Savaşlarını kimlerin çıkarttığı da bellidir. Soykırımdan söz edenler daha 80 yıl önce Avrupa’da başlattıkları Yahudi avını toplama kamplarını herhalde hafızalarından silmiş durumdalar. Milyonlarca Kırım Tatarını ve Ahıska Türkünü bir gecede trenlere doldurup ölüme gönderenleri biz unutmadık ve unutmayacağız. Masumların Libya ve Cezayir çöllerinde yankılanan feryatlarını bugün bile duyuyor, yüreğimizde hissediyoruz. Oralardaki zulüm ve katliamların sorumlusu da Müslümanlar değildir. Daha 25 sene önce Ruanda’da 800 bin insanı o soykırımda kimlerin öldürdüğü aşikârdır ve failleri Fransızlardır. Kalkıp bize ders veriyor Fransızlar, ne dersi veriyorsun? Cezayir’de yüz binlerce insanı katleden, soykırıma uğratan yine Fransızlardır bunları çok açık, net belgelerle, arşiv belgeleriyle elimizde bunları biliyoruz. Ama bunlar yaptıkları dezenformasyonla tüm dünyayı aldatmanın hep gayreti içinde oldular.”

“ERMENİ MESELESİNİ KAŞIYAN HİÇBİR DEVLET İDDİALARINI İSPAT EDEMEDİ”

Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu tarihi gerçeklere rağmen bizi Ermeni meselesi üzerinden köşeye sıkıştırmak isteyenlerin yüzlerine her fırsatta kanlı geçmişlerini çarpmak mecburiyetindeyiz. Doğu Anadolu bölgemizdeki Müslüman ahaliyi kadın, çocuk, ihtiyar demeden katleden Ermeni çetelerini ve onlara destek verenlerin tehciri böyle bir dönemde yapılabilecek en makul davranıştır. Tehcir başka bir şey, katliam başka bir şeydir, kimi aldatıyorsunuz? Buradan yine haykırıyorum, söylüyorum; tüm dünya şunu bilmeli, biz arşivleri sonuna kadar açtık. Ey Ermeniler, varsa arşiviniz siz de açın. Tüm dünya, üçüncü ülkeler varsa arşivlerinizi açın, getirin bütün arşiv incelemelerinde yetkili olanları çalıştıralım, çalışsınlar ortaya çıkan tablolardan sonra siyasiler olarak biz konuşalım. Siyasetçinin işi arşivler noktasında bunları incelemek değildir, anlamazlar da bu işten. Amacı hakikati bulmak olan herkese arşivlerimizin kapıları sonuna kadar açıktır.”

Bugüne kadar Ermeni meselesini kaşıyan hiçbir grup ve devletin, iddialarını arşiv belgeleriyle ispat edemediğini söyleyen Erdoğan, “Fransa başta olmak üzere sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla ortalığı bulandıranların hiçbirinin de hakikat diye bir derdi olmadığını biz zaten biliyoruz. Tüm dünyanın da bilmesini istiyoruz” dedi.

 

İlk yorumu siz yazın

betnis giriş
betnis
yakabet giriş